İnsuyu; Oğuzların Kayı Boyundan olup, XVI. yüzyılda, Konya Sancağına bağlı ve Atçeken olan Turgut ilçesinden ayrılarak, Konya Sancağına bağlı yedi kazadan biri olmuştur.
Oğuzlar (Türkmenler)
Bugün Türkiye, Balkanlar, Âzerbaycan, İran, Türkmenistan, Afganistan, Irak ve Suriye’de yaşayan Türkler, Oğuzların neslindendir. Oğuzlara, Türkmenler de denir.
İlk zamanlar Üçok ve Bozok adlarıyla iki ana kola ayrılmış olan Oğuzlar, daha sonraki devirlerde, Dokuz Oğuz, Altı Oğuz, Üç Oğuz adlarında boylara da ayrıldılar. Oğuzlar, yirmi dört boydan meydana gelmişti. Bunlardan on ikisi Bozok, on ikisi Üçok koluna bağlıydı. Tarihçiler, hazırladıkları cetvellerde Oğuz boylarının adlarını, sembollerini ve ongunlarını (armalarını) göstermişlerdir. Buna göre, Bozoklar; Kayı, Bayat, Alka Evli, Kara Evli, Yazır, Dodurga, Döğer, Yaparlu, Afşar, Begdili, Kızık, Kargın; Üçoklar ise; Bayındır, Peçenek, Çavuldur, Çepnî, Salur, Eymur, Ala Yundlu, Yüreğir, İğdir, Büğdüz, Yıva, Kınık boylarına ayrılmışlardı. Bugün Türkiye’de yirmi dört Oğuz boyuna ait işaret ve yer adlarına çok rastlanmaktadır.
Kayı Boyu
Oğuzların Bozok kolundan, Osmanlıların da mensup olduğu bir boy.
Kayı kelimesi; “muhkem, kuvvet ve kudret sahibi” demektir. Kayı boyunun damgası, iki ok ve bir yaydan ibaretti. Oğuz Han oğlu Gün Han oğlu Kayı’nın, bu boyun ceddi olduğu söylenir. Yirmi sene hükümdarlık yapan Kayı’nın nesli, uzun yıllar bu makamda kalmıştır. Bu sebeple Kayı boyu, Oğuz boyları arasında ilk sırada gösterilmektedir. Dede Korkut da eserinde, gelecekte hanlığın geri Kayı'ya döneceğini bildirerek, Osmanlılar'ı haber vermiştir.
Kayılar, Selçuklular'la birlikte, fetih esnasında ve daha sonraları Anadolu’ya gelip, değişik bölgelerde yerleştiler. Osmanlı Devletinin kuruluşunda, esas nüveyi teşkil ettiler. Osmanlılar zamanında, Rumeli’nin fetih ve iskânına katıldılar.
Atçekenler
XI. yüzyıl sonlarında Türk hakimiyetine geçen Konya ve civarı XIII. asrın ortalarından itibaren Moğol ve Türkmenlerin hakimiyet mücadelesine sahne olmuştur. Yine XIV. yüzyıldan XV. yüzyıl sonuna kadar yaklaşık bir asır boyunca, Osmanlı - Karamanoğulları arasında devam eden Anadolu birliği mücadelesinde vuku bulan savaşlar hep Konya ve civarında meydana gelmiştir. Bu da bölge kırsal yerleşimini olumsuz yönde etkilemiş ve Konya sahrası ancak tehlike anında bölgeyi rahatlıkla terk edebilen konar-göçerlerin barınabileceği bir saha olmuştur. Bu konar-göçerlerden, Turgut, Bayburt, Kosun, Varsak vs. aşiretleri Osmanlıların 1476 yılında bölgeyi kesin olarak ilhakının akabinde “Atçekenlik statüsü” içinde yer almıştır. Atçekenler iyi cins at yetiştirdikleri için bu adla zikredilmişlerdir. Atçeken (Farsça Esb-keşan) terimi bir etnik kimliği, boyu ve aşireti temsil etmez. Atçekenlik hazırlanan kanunnamelerinde hukuki çerçevesi yani statüsü belirlenmiş siyasi, idari ve mali bir kavramdır. Atçekenlik Konya sahrasında yaşayan ve Karamanoğulları’nın en büyük dayanağı olan konar-göçerleri Osmanlı devletine bağlamak (ısındırmak) amacıyla adı geçen konar göçerlere bir takım haklar bahşeden bir sistemdir. Fatih döneminde ihdas edilen bu sistem ilk bakışta iktisadi ve sosyal amaçlı gözükse de, gerçekte siyasidir. Nitekim, Osmanlı Devleti bölgedeki sükuneti temin ettikten sonra, XVI. asır ortalarında ve aynı asrın sonlarında Atçekenliği kaldırmak istemiş; fakat muvaffak olamamıştır. Atçekenlik muhtemelen 1839 Tanzimat düzenlemeleri ile kaldırılmıştır.
Atçekenler, Konya Sancağı’na bağlı Bayburt, Turgut ve Eskiil kazalarında sakinlerdir. XVI. asrın sonunda, bu kazalardan ayrılarak kurulan Mahmutlar, İnsuyu, Turgut-Kureyşözü ve Bayburt-Kureyşözü kazaları ile birlikte kaza sayısı yediye çıkmıştır. Bu kazalarda sakin Atçeken Oymakları’nın sayısı; 1500’de 131, 1518’de 149, 1591’de 135 ve 1642’de 84 dür. Diğer taraftan zikredilen kazalarda sadece Atçekenler değil, timar tasarrufu içinde yer alan konar-göçer Türkmen cemaatler de sakindir. 1520 yılında Bayburt, Turgut ve Eskiil kazlarında sakin olup, timar tasarrufunda bulunan toplam 69 oymak mevcuttur. XV. asır sonu ve XVI. yüzyıl başlarında konar-göçer olan Atçekenler, aynı asrın ortalarından itibaren hayvancılığın yanı sıra zirai faaliyetlerini de artırmışlar ve yerleşik hayata geçmeye başlamışlardır. Bu yerleşme kendi topraklarında (yurtlarında) ve hariç şehir ve köylerde olmuştur. Atçekenler’in nüfusu 1500’de 4854 hane ve 2248 mücerret; 1518’de 7090 hane ve 3444 mücerret; 1591’de 17808 nefer ve 1642’de 3241 neferdir. Atçekenler’in çoğunluğu, Turgut ve Bayburt oğullarından müteşekkildir. Bundan başka Oğuz boyları ve Moğol bakiyesi oymaklar da Atçekenler arasında mevcuttur.
Atçekenler’in sakin oldukları coğrafya genel olarak, doğu-batı doğrultusunda Aksaray-Akşehir, kuzey-güney doğrultusunda Ankara-Konya-Karaman arasında kalan Konya ovası, diğer bir ifade ile Konya bozkırlarıdır. Atçekenler’in yaşadıkları coğrafyayı kazalar itibariyle incelediğimizde; Bayburt kazası doğuda bugünkü Aksaray ili ve Konya’nın Karapınar ilçesi, güneyde Karaman ili, batıda Konya merkez ve Bozkır ilçeleri arasında; Eskiil kazası Aksaray ilinin batısından başlayarak Konya’nın Karapınar ilçesinin tamamı ve merkez ilçenin bazı kısımlarında; Turgut kazası ise Akşehir ilçesi ile Cihanbeyli ilçesi arasında bulunan büyük bir alanda yer almakta idi.
Kaynaklar:
1. Oğuzlar, Prof.Dr.Faruk Sümer, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul, 1992.
2. Dr.H.Basri Karadeniz, Türk Dünyası Araştırmaları Sayı:108, İstanbul, 1997.